Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM), Avrupa Birliği’nin karbon emisyonlarını azaltma hedefleri doğrultusunda geliştirdiği ve 2026 yılında devreye girecek bir uygulamadır. Bu düzenleme, Türkiye’den AB’ye ihracat yapan firmaları doğrudan etkileyecek ve belirli sektörlerin karbon emisyonlarını azaltmasını zorunlu kılacaktır. Demir-çelik, alüminyum, çimento, gübre ve elektrik gibi sektörler ilk etapta bu düzenlemeden en çok etkilenecek olan sektörler arasındadır.
Özet
Avrupa Birliği, iklim değişikliği ile mücadelede öncü bir rol üstlenerek karbon emisyonlarını azaltmak için çeşitli mekanizmalar geliştirmektedir. Bu mekanizmalardan biri olan Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM), karbon kaçağı riskini azaltmak ve AB üreticilerinin rekabet gücünü korumak amacıyla tasarlanmıştır. Türkiye, AB’nin önemli bir ticaret ortağı olarak bu düzenlemeden doğrudan etkilenecektir.
Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması Nedir?
SKDM, AB’ye ihraç edilen ürünlerin karbon emisyonlarına göre vergilendirilmesini öngören bir düzenlemedir. Bu mekanizma, ihracatçı ülkelerdeki firmaların karbon emisyonlarını azaltmaya teşvik ederken, aynı zamanda düşük karbonlu üretim süreçlerine geçişi desteklemeyi amaçlamaktadır. 2023 yılında raporlama yükümlülüğü ile başlayan mekanizma, 2026 yılında tam olarak yürürlüğe girecektir.
2026 Yılında Karbon Düzenlemesinde Aksiyon Alması Gereken Sektörler
SKDM kapsamında ilk etapta demir-çelik, alüminyum, çimento, gübre ve elektrik gibi karbon yoğun sektörler yer alacaktır. Türkiye, bu sektörlerde AB’ye önemli miktarda ihracat yapmaktadır. Örneğin, demir-çelik sektöründe Türkiye’nin AB’ye ihracatı 2022 yılında 6 milyar doları aşmıştır. Benzer şekilde, alüminyum ve çimento sektörleri de bu düzenlemeden etkilenecektir.
Türkiye’deki Sınırda Karbon Durumu ve Beklentiler
Türkiye’de SKDM’ye hazırlık çalışmaları sürmektedir. Ticaret Bakanlığı ve diğer ilgili kurumlar, ihracatçı firmaları düzenlemeye hazırlamak için eğitimler düzenlemekte ve bilgilendirme faaliyetleri yürütmektedir. Türkiye’de Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) de 2024 sonunda devreye girecek ve bu sistem, firmaların karbon emisyonlarını azaltmalarını teşvik edecektir (BloombergHT) (Fikir Turu).
Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin raporlarına göre, SKDM’nin uygulanması ile birlikte ihracatçı firmaların üretim süreçlerinde düşük emisyonlu teknolojilere geçiş yapmaları gerekecektir. Bu kapsamda, karbon ayak izinin hesaplanması ve raporlanması, ihracatçı firmalar için zorunlu hale gelecektir. Ayrıca, karbon salımı yüksek olan sektörlerdeki firmaların, üretim süreçlerini daha çevreci hale getirmeleri gerekmektedir.
Geleceğe Hazırlık: SKDM’ye Uyum Sürecinde Adımlar
SKDM, Türkiye’deki firmalar için önemli bir dönüşüm süreci gerektirmektedir. Bu sürece uyum sağlamak için firmaların atması gereken adımlar şunlardır:
- Kısa, orta ve uzun vadeli emisyon azaltım stratejileri belirlemek
- Üretim süreçlerini ve yakıt tüketimini gözden geçirmek
- Enerji verimliliği iyileştirmeleri yapmak
- Düşük emisyonlu enerji kaynaklarına geçiş imkanlarını değerlendirmek
- Karbon ayak izini azaltmaya yönelik planlamalar yapmak
Bu dönüşüm sürecinde Apollo IoT sizlere yapay zeka tabanlı çözümleri ile destek sağlayabilir. Apollo IoT, karbon kapsam 1, 2 ve 3’ü hesaplayabilen ve firmalara bu süreçte rehberlik edebilecek bir platformdur. Apollo IoT’nun sunduğu bu çözümler sayesinde firmalar, karbon emisyonlarını izleyebilir, azaltma stratejileri geliştirebilir ve SKDM’ye uyum sürecinde adımlarını hızlandırabilirler. Detaylı bilgi ve iletişim için hemen Apollo IoT ile iletişime geçebilirsiniz.
Kaynakça:
